"Ben küçükken de Beşiktaşlı'ydım, bakın fotoğrafım." diye çocukken Beşiktaş forması giydiğin resmini göstermenin manası ne? Ya da otelde Beşiktaş formasıyla poz verip, 3 gün sonra tükürdüğünü yalamanın amacı nedir? "Emre Galatasaray'da oynarken de Fenerli'ydi, valla bak." laflarının söylendiği ikna turlarının?..Sanki adam Fenerli olmasa Galatasaray maçında bilerek kendi kalesine gol atacak, veya Beşiktaşlı değilse Beşiktaş'ta oynarken maçları pek umursanayacak. Her futbolcunun küçükken tuttuğu bir takım, gitmek istediği bir kulüp de var şüphesiz, amma ve lakin mesleği futbolculuk olan bir adam hangi takımda olsa iş ahlakına sahipse var gücüyle oynar.
Aslında genç kardeşimizle artık kaşarlanmış profesyonel futbolcularımız arasında şöyle bir fark var: Adamlar Türkiye'de taraftarın gönlüne giden kısa yolu çok iyi biliyorlar, amaçları o kitleye takımın yıldızı olarak değil, çok daha kolay yoldan sevdirmek. E biz de duygusal milletiz, bulunduğumuz konum ve gruba ait insanları da çok kolay severiz, olmayanları çok sert bir şekilde dışlarız. Adamlar da bunu bilip ona göre hareket ediyorlar. Tabii zaman zaman Mehmet Topuz gibi cin olmadan adam çarpmaya teşebbüs edenler de olmuyor değil. Spor yazarından spor müdürüne kadar yorumcu değil taraftar bulunduran bir toplulukta da futbolcunun profesyonel olsa dahi bunu açık etmesi beklenemez, çünkü o bizi seviyordur, taraftara hayrandır ve bu taraftar herşeyi hak ediyordur. Rakip takımın formasını giymektense kefen giymeyi tercih eder.
Yazının başında genç Recep'i de eleştirdik ama 15 yaşında bana da sorsanız "Ölsem giymem Galatasaray formasını, sonsuza dek Fenerliyim." derdim, lakin yavaştan feleğin çemberine girmeye başlamış birisi olarak ekmek nerede ben oradayım:)O yaşta kazandıkları parayla belki sülalesine bakan adamların umurunda olan şeyler para, kariyer ve huzurdur, farklı renk çiftlerinden herhangi birisi değil.